Mustafa eraslan kimdir?

Dr. Mustafa Eraslan Kimdir?
Dr.Mustafa Eraslan 7 Nisan 1963 yılında İstanbul da doğmuştur.
İlköğretim eğitimini Kurtuluş İlköğretim Okulun da tamamlayan Mustafa Eraslan ortaöğretim giriş sınavında derece yapmıştır.
Lise hayatı boyunca masa tenisi ile ilgilenmiştir. Liseden sonra Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi ne yerleşen Mustafa Eraslan KATÜ Tıp Fakültesin den 1989 yılında 89 CC 5 diploma numarası ile mezun olmuştur.
Askerliğini İzmir’de yaptıktan sonra bitkisel destek takviyeleriyle ilgili çalışmalara Farmakognozi uzmanı Mustafa Tekin le beraber başlamıştır.
İlerleyen yıllarla beraber bu çalışmalarını halkımızla paylaşan Dr. Mustafa Eraslan , ülkemizin bu alanda yetiştirdiği nadir şahsiyetlerden biridir.Bugüne kadar binlerce vatandaşımızın hayır duasını alan Dr. Mustafa Eraslan , bu çalışmalara sizlerin güveniyle devam etmektedir.
Mustafa eraslan sifalı bitkiler rehberi
Panax ginseng
Panax ginseng Uzakdoğu Ülkelerinde binlerce yıldır şifa niyetine kullanılan ve bitkilerin en yaygın olarak bilinen ismidir. Gizemli bitki olarak anılır ve birçok hastalığın tedavisinde kalıcı çözümler getirir. Bilinen en faydalı şifalı bitkilerden biridir. Panax ginseng zihin güçlendirici ve yorgunluğunu arındırıcı olarak da biliniyor. Hastalıkları koruyucu olarak kullanılan şifalı bitki, insan ömrünü uzatıyor ve daha kaliteli bir yaşamı sizlere sunuyor.
Panax ginseng hafıza zekâ güçlenmesi
Panax ginseng gündelik hayatın yoğun stresli ortamından sizleri daha çok koruma altına alıyor. Kafanız karışmadan ve zihinsel bulanıklık yaşamadan hayatınızın yoğun temposuna ayak verimli olarak ayak uydurmanızı sağlıyor. Panax ginsengyapılan araştırmalar sonucunda dikkat dağınıklığını ve eksikliğini gösterdiğini kanıtlamıştır. Özellikle dikkat hızını artırdığı belirlenmiştir. İngiltere Northumbria Üniversitesinde 3 araştırmacının yaptığı çalışmalarla bilişsel işlevliği bilimle kanıtlanmıştır.
Panax ginseng kalp
Panax ginseng fiziksel hareketlere bağlı kalp hastalıklarını tetikleyen etkenleri yok eder. Fiziksel ve zihinsel performansı artırarak kalp rahatsızlıklarının oluşumunu kontrol altına alır. Birçok nedene bağlı olarak tetiklenmeye hazır olan kalp rahatsızlıkları panax ginseng sayesinde korunma altında olacaktır. Kalple bağlantılı olarak gösterilen birçok rahatsızlık sinir sistemlerini de etkiler. Birbirine bağlı olarak vücudu rahatsız eden oluşumlar tehdit edici olabilir. Şifalı bitki sayesinde önlem almanın yararı küçümsenmeyecek derecede fazladır. Çin tıbbında geleneksel faaliyetleri kanıtlanmıştır.
Panax ginseng ve prostat kanseri
Panax ginseng erkeklerin korkulu rüyası olan prostat kanserine karşı koruyucu önlem almaktadır. Var olan tümörlerin büyümesini engelleyerek, tedavi sürecinin yanında destek olarak ciddi performans gösterir. Kanserli hücrelerin yayılmasına mani olarak, kötü hücreleri kontrol altına alır. Panax ginseng geleneksel anlamda tedavi edici bir ajan olarak vücuda girerek, kötü hücreleri bulur ve mücadele eder. Vücut direncini artırarak hastalık sürecinin daha olumlu geçmesine büyük katkılar sağlar.Prostat Deneysel Roman Doğal Ürün Anti – Kanser Ginsenosides Prostat Kanseri Tedavisi kaynak olarak gösterilmiştir.
Panax ginseng ve bipolar bozukluk
Panax ginseng birçok zihinsel ve fiziksel hastalıklara karşı koruyucu önlem aldığı gibi bipolar bozukluğun da tedavisinde koruma sağlayacak donanımlara sahiptir. Depresyonla ciddiilişkiler içinde olan bipolar bozukluğu yaşayan kişilerin panax ginseng şifalı bitkisinden faydalanarak süreci daha normal seyirlerde yaşadıkları gözlenmiştir. Uyuşukluk ve birçok zihinsel hastalıkla mücadele ederek beyin yorgunluğunu azaltmaktadır. Duyguları düzenlemede oldukça yardımcıdır.Maryland Medical Center Üniversitesi bipolar bozukluk- belirtileri kaynağında yer almaktadır. Dr. Mustafa Eraslanbu denli faydalı olan panax ginseng bitkisini ürünlerinde etken madde olarak kullanılmaktadır.
Avena Sativa nedir
Avena sativa kolesterol yüksekliği, lipid yüksekliği, libido kaybında, iktidarsızlıkta ve koroner kalp hastalıkları riski olanların tedavilerinde kullanılan mucize bitkidir. Ayrıca erkek ve kadınların kısırlık tedavilerinde, yumurtalık problemlerinin azaltılması için kullanılan bitkidir. Avena sativa bilinen birçok hastalığın tedavisinde ve yeni hastalıkların oluşumunda engel teşkil eden tüm donanıma sahiptir.
Avena sativa ve libido
Avena sativa aslında Latincede yabani yulaf anlamına gelir. Vücuda sağladığı potansiyel faydaları çok yönlüdür. Özellikle de libido kaybının yaşanmasına tedavi edici ve destekleyici olarak kullanılır. Avena sativa libido kaybında cinsel güç kaybını takviye edici olarak destek verir. Phyllis A. Balch göre Bitkisel Şifa İçin Reçete ibaresiyle doğruluk kazanmıştır.
Avena Sativa ve Sigara Kullanımı
Avena Sativa sigara içimini de azaltan bitki olarak bilinir. Sigara içenleri alışkanlığından vazgeçirerek, bağımlıların tedavisinde kullanılan şifalı bitkidir. Sigara tüm Dünya’ da çok eski zamanlardan beri kullanılan kötü alışkanlıklardan biridir. Eğer sigarayı bırakamıyor ve bunu çok istiyorsanız avena sativa sizlerden desteğini esirgemeyecek mucize bitkidir. Uluslararası klinik Farmakoloji ve Biophamacy Journal tarafından yayınlanıp kanıtlar kaynakta gösterilmiştir.
Avena sativa ve bulaşıcı hastalıkları
Avena sativa birçok hastalıkta vücut direncini artırdığı gibi, bulaşıcı hastalıkların tedavisinde de destekleyici görevi vardır. Yulaf çekirdeği ekstresi bakterilerin çoğalmasını önleyerek yayılmasını engelliyor. Avena sativa Diğer kullanılan kimyasal ilaçlarla birlikte tedaviyi hızlandırıcı etkiye sahip olarak kullanılması tavsiye ediliyor. Temel ve Uygulamalı Kimya Afrika Gazetesi tarafından yapılan çalışmalar kaynak olarak belirlenmiştir. Mustafa Eraslanbirçok bitkisel ürününde Avenasavita bitkisini kullanmıştır.
Avena Sativa ve vücut geliştirme
Avena Sativa enerji düzeyini artırıcı ve zihinsel yoğunluğu boşaltan ve rahatlatan bitkidir. Sindirime yardımcı olan, yüksek kolestrolü azaltan etkileri belirlenmiştir. Özellikle vücut geliştirme sporuyla ilgilenenler için oldukça fayda sağlayabilecek bitkidir. Avena sativa enerji artışını dengeli şekilde kontrol edecektir. Sağlık için Amaç ( Amaç Bitkisel Fiberblend )kaynak gösterilmiştir.
Avena Sativa nöropati
Avena sativa nöropati tedavisinde geçmiş yıllardan beri yaygın olarak kullanılan bitkidir. Onarıcı sinir toniği olduğu belirlenmiştir. Bununla beraber yulaf samanı stres tedavisinde sinirleri yatıştırıcı özelliğiyle bilinir. Bu konuda çok güçlü kapasiteye sahiptir ve sinirleri kontrol altına almanıza destek verir. Avena Sativa uyuyamama gibi sorunların üstesinden gelecek ciddi potansiyel taşımaktadır. Beslenme Şifa İçin Reçete kaynak olarak belirlenmiştir.
Reishi mantarı
Reishi mantarı diğer ismiyle ölümsüzlük mantarıdır. İnsanlık tarihine şifalık olarak geçmiş en yaygın bitkidir. Hayatını sağlıklı olarak sürdürmek isteyen herkesin kullanabileceği şifalı bitkidir. Vücudun dışarıdan gelebilecek tüm mikrobik veya diğer nedenlere bağlı gelişen hastalıkların önüne geçerek koruma sağlayacaktır. Reishi mantarı bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun direncini artıracaktır. Hastalıklar bağışıklık sistemindeki korumanın azalması sonucu vücuda rahatça girecektir. Güçlenmiş sistem sayesinde beden kendini koruma altına alarak kontrolü sağlayacaktır.
Reishi mantarı ve hastalıklar
Reishi mantarı aklınıza gelebilecek tüm hastalıklar için vücudun korunma mekanizmanızı artıracaktır. Bu sayede hastalıklar girse bile, vücudu yormayacaktır. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, boşaltım, solunum, kas ve kemik gücü ve birçok kanser çeşidinden korumak için sizinle birlikte mücadele edecektir. Reishi mantarı var olan hastalıkların sizi yormasına izin vermeyerek hayatınıza devam etmenizi sağlayacaktır. İçinde bulunan aktif bileşenler sayesinde kendinizi daha güvende hissedeceksiniz.
Reishi mantarı ve kalp
Reishi mantarı tüm hastalıkların tedavisinde olduğu gibi kalp rahatsızlığını tetikleyen olumsuz etkenlerin önünü kesecektir. Kalp damarları ve kalp hastalıkları riskini azaltan mucize bitki reishi mantarı sağlığınızı koruma altına alır. Tüm zararlı hücreleri vücutta arayıp bularak kontrol altına alır.
Reishi mantarı bağışıklık sistemi
Reishi mantarı vücudun hastalıklara karşı korunma mekanizmasını güçlendirerek hastalıklara karşı duvar örer. Mucize bitki keşfedildiği yıllardan itibaren şifa niyetine pek çok şanslı kişi tarafından kullanılmıştır. Fiziksel ve ruhsal açıdan rahatlama sağlayarak, sizlerin uzun, kaliteli bir hayat yaşamanızı sağlayacaktır. Reishi mantarı zayıflık, halsizlik ve buna bağlı olarak gelişen iştahsızlığınız için rahatsızlıklarınızla mücadele edecektir. Çöken ve zayıflayan bağışıklık sistemi hastalıklara davetiye çıkaran birinci unsurdur. Vücuda giren virüs, bakteri gibi ciddi hastalıkların oluşumuna engel olarak yaşam sürenizi daha kaliteli kılacaktır.
Dr. Mustafa ERASLAN'dan Şifalı Bitki Önerileri
Dr. Mustafa Eraslan ile yaptığımız röportajımızın dikkat çeken kısımlarını okumaya davet ediyoruz sizleri...
ANNEMİM HASTALIĞI BİTKİLERE İLGİMİN SEBEBİ OLMUŞTUR..
Tıp eğitimi aldığınızı biliyoruz, ama bitkilere olan ilginiz nasıl başladı bu arada?
- 1973 – 74 yılları arasında rahmetli annem o zamanlar börek hastasıydı.Doktor anneme 6 ay ömrü olduğu söyledi. Biz o zamanlar Kurtuluş’ta oturuyorduk ve orada hasta olanlara çeşitli otlar tavsiye ederek iyileştiren Tata adında Arnavutların büyüğü bir bayan vardı.Böğürtlen köklerini toplamamızı sonrasında ise yıkayıp temizledikten sonra kaynatmamızı en sonunda da anneme içirmem gerektiğini söyledi. Bede o zamanlar Kurtuluş semtinde ki yol boylarında böğürtlen kökleri topladım.Böylece rahmetli annem 16 sene yaşadı. Bu olay beni çok etkiledi.
O zamandan beridir bitkilerle ilgilendiniz yani?
- Tabi.. Bu olay bende bir etki bıraktı. Hatta okul süresince sağlık konularına ilgi duymamı, üniversitede tıp eğitimi seçmemi hep bu olaylar tetiklemiştir.
ÖNEMLİ OLAN TADAVİYİ SAĞLAYACAK DOĞRU FORMÜLASYONU VE SONRASINDA İÇERİĞİ TEMİN ETMEK..
Geleneksel tıp olarak da adlandırılan bitkisel tedavi süreçleri içinde siz ürünlerinizi kapsülleyerek sunmaktasınız. Neden?
- Çeşitli hastalıklarla karşılaşan günümüz insanı bitkisel içerikli bir tedavi görmek için ne yapar? Bir aktara başvurur. Aktarda kişiye bir tavsiye sunarken 5 tutam, 1 kaşık gibi tabirler kullanır.Ne tutamın ne kadar olduğu nettir ne de alınan bitkinin yetişme ve etki şartları bellidir. Mesela, bu bitki asfalta yakın mı? Nerede yetişiyor,hangi cins, vs..Bir tavsiyede bulunmak için bunların hepsini bilmek lazım. Peki biz ne yapıyoruz: Hangi ürünün içinde hangi hastalığın etken maddesi var biz bunu tespit ediyoruz ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz. Örneğin yulafın içinde damar tıkanıklığına fayda saylayan madde var. Fakat bu maddelerin hepsi damar tıkanıklığına fayda sağlamıyor, içinde 14 madde var ise bundan 1 tanesi fayda sağlıyorsa biz bunu alıyoruz ve buna göre her bir kapsüle göre dozu ayarlıyoruz. Önemli olan bu tedaviyi sağlayacak gerçek formülasyonu elde etmek..Amacımız, bitkilerin bu etki ve destekleriniilmi zemine oturtmak. Eczacılık fakültelerinde Farmakoloji adında bitkileri inceleyen, bitkilerdeki etken maddeleri inceleyen bir bilim dalı var. Peki niye var.. Sonuçlarını kullanmayacaksak bu ilim niçin okunuyor?
Tüm dünyada zaten bitkisel destekler var diyorsunuz?
- Sadece var demiyorum. Dünyada bu iş çok ciddi yapılan ve insanların ciddi olarak yöneldikleri, kullandıkları bir alan diyorum. Örneğin;Türkiye’de bitkisel destek ürünlerininkullanımı resmi rakamlarla %1 civarlarında. Peki, bu oran yurt dışında ne diye bakarsak, Amerika’da %50, Almanya da %55, uzak doğuda Çin’de, Japonya’da % 70 lere yaklaştığını görürüz.Yani halk bu noktada yeterli bilince ulaşmış durumda. Ayrıca yurtdışındaki eczanelerde ilaçların yanında bitkisel ürünlerde bulunuyor. Bizlerde bu şekilde yapmalıyız.
AMACIMIZ GEÇMİŞİN BİLGİ VE BİRİKİMİNİ GÜNÜMÜZÜN ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SÜREÇLERİNE DAHİL ETMEK.
Bütün bunlar tıbbın hem modern hem geleneksel yönünü bir araya getirmek mi demek oluyor?
- Modern tıp günümüzün araştırma ve teknolojisinin getirmiş olduğu zamanımızın hastalık ve sağlık problemleriyle ilgilenmesine verilen addır. Tıpta geçmiş yok edilemez. Tıp her zaman bilgileri birleştirilerek üzerine koyarak ilerlemeli. Yüz sene önce bizim şu an reddettiğimiz tıp, o zamanın modern tıbbı idi. Yüz sene sonrada o zamanın tıbbı modern tıp olacak..Dolayısıyla bizim amacımız geçmişin bilgi ve birikimini günümüzün ölçme ve değerlendirme süreçlerine dahil etmek.
Bitkisel destek deyince koruyucu tıp da aklımıza geliyor değil mi?
- Gıda takviyeleri 2’ye ayrılır. Koruyucu ve tedavi edici yöntemler. Kişi hastalanır sonrasında tedavi edici yönteme geçer bu kişiyi hem maddi yönden hem de manevi yönden yıpratır. İnsanlar hastalanmadan önce tedbir ve önlemini almalı. Şu an biz, bitkisel ürünlerin varlığını kabul etmiyor fakat sonrasında gidip bu ürünü kendi ürettiğimizden daha fazla paraya yurt dışından alıyor veya ihraç ediyoruz..
DAMAR TIKANIKLIĞI ANA İLGİ ALANIMIZI OLUŞTURUYOR..
İlk olarak hangi hastalıklarla ilgilendiniz?
- Her birey tek olarak tedavi edilmeli.Fakat günümüzde maalesef ki mümkün olmuyor. Bizler ortalama olarak, hastalıklarda ne tür bitkisel etken maddeler etkili olur ve kaç kişide etki eder dedik ürünleri buna göre ürettik.İlk çalışmamız yara ilacı oldu. Diyabet hastalıklarında yara kolay kolay tedavi edilemez.Ama benim geliştirdiğim bitkisel yöntemlerleyaklaşık 23 yıldır gelen her 100 şeker hastasından en az 90’ını tedavi ettik.Sonra damar tıkanıklıklarıyla ilgilenmeye başladım. Çünkü analizlerin söylediği gibi bugün ölümlerin % 50 si damar tıkanıklığı ve buna bağlı süreçlerin sonunda olmaktadır. Hastalıkların başı olan damar tıkanığınıngiderilmesine yardımcı olacak ürünler geliştirdik. Örneğin kalp krizi geçirmiş hastamız vardı. Damarının açılmasına yardımcı olduk ve yürüyemeyen hastamız sağlıklı bir insan gibi normal yaşantısına devam etti.Damar tıkanıklığı ve sertliği, Diyabet hastalar için yara tedavisi, Sperm sayısının artırılması,kısırlık,azosperm,bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, MS, başta olmak üzere bir çok hastalığın tedavisinde başarı kaydettik. Bunların her birinin bir hikâyesi vardır, ama sanırım röportajın konusunu aşar.
Bir örnek verirseniz?
- Örn: Hipertansiyonhastaları sürekli tansiyon ölçüyor ve sonrasında bir ilaç kullanımına gidiyor. Yıllar sonra midede bir rahatsızlık beliriyor onun için başka bir ilaç kullanmaya başlıyor.İlerleyen zamanda tansiyon dengede tutulamadığından tedavi süreci ve kullanılan ilaç değiştiriliyor. Tek hastalık için ilaç kullanmaya başlayan kişi bakıyorsun 10-12 sene sonra 4 farklı ilaç kullanmaya başlamış ve ömür boyu kullanacak. Aslında Tansiyon hastalığı nedir bir sonuç vücuttaki bir sorundan dolayı kan basıncınınyükselmesi değil mi? Bizler sonucu değil sebebi ortadan kaldırmalıyız böylece hastalığı tedavi ederiz. Örneğin, hipertansiyon, hastalığının çok önemli bir sebebi böbrek damarlarının tıkanmaya başlamasıdır, eğer bu damarları açarsak bu problemde ortadan kalkacaktır. Günümüz tedavisi ve geçmişi bir araya getirerek ortaya tedavi yöntemi çıkarmalıyız. Sonucun tam iyileşme olmasını sağlamak insanları mutlu etmektir.
97 ÜRÜN DENETİMİNİ BAŞARIYLA GEÇİRDİK..
Ürünleriniz tamamen doğal içerikli midir?
- Ürünlerimizin hepsinin içeriğindeki maddeler tek tek özenle seçilip kullanılıyor.Bütün ürünlerimiz teşekkürlüdür ve tüm ürünlerimiz analiz edilmektedir. Sanırım şu ana kadar 97 tane ürün analiz denetimi geçirdik ve hepsinden de müspet netice aldık. Ürünlerimizin başarı ve farkının sebebi içerlerinde kimyasal bir ürün bulunmamasından kaynaklanıyor.
Gelecekte bu sektör ülkemizde de yurt dışındaki gibi büyüyecek mi sizce?
- Türkiye dünyada ilerleyen birçok teknolojiyi takip ederek globalleşiyor ve sürekli ilerliyor. Dünya tedavide geleneksel tedaviye yöneldi, Türkiye’de zamanla elindeki doğal kaynakları fark ederekbu alana yönlenecektir.
Biraz da ekibinizden bahsetsek?
- 16 kişilik bir ekibimiz bulunuyor. Ayrıca danışmanlık aldığımız 65 kişilik bir ekip var. Kendilerinden yaptığımız ve yöneldiğimiz çalışmalar için bilgi alıyoruz. Dünya genelinde 16 üniversitede resmi çalışma iznimiz var fakat biz bunu Dünyada değil öncelikle Türkiye’de kendi halkımıza hizmet ederek yapmak istiyoruz.
HABERLER
ŞEKER HASTALIĞI - DİYABET
Diyabet halk arasında şeker hastalığı olarak bilinir. Yüksek kan şekeri ile karakterize metabolik bir hastalıktır.
Diabet, diğer adıyla şeker hastalığı, sık görülür ve ciddî sonuçlara yol açar. Pankreasın ürettiği insülinin yetersizliği veya etkisizliğinden kaynaklanır. İnsülin olmayınca, besinlerle aldığımız şeker ve diğer besin unsurları, ihtiyaç duyan hücrelere giremez. Böylelikle, hücreler şekersizlik çekerken, kanda şeker normal değerlerin üstüne çıkar.Kanda şekerin çok artması, zehir etkisi yaratır ve vücudun tüm hücrelerini tahrip eder. Şeker hastalığının kronik bir hastalık olduğu unutulmamalıdır.
ŞEKER HASTALIĞI BELİRTİLER. BELİRTİLERİ
Ortaya çıkan berlirtiler hastanın hekime gitmesini sağlar. Sık sık idrara çıkma, aşırı susama, bulanık görme, halsizlik, bitkinlik, beklenmedik kilo kaybı, acıkma hissidir. Ayrıca mide bulantısı, kusma, nefes kokusu, Sık geçirilen idrar yolu enfeksiyonu görülebilir. Adetten Kesilme, kuru ve kaşıntılı deri, yaraların geç iyileşmesi de şeker hastalığında görülebilen belirtilerdendir.
ŞEKER HASTALARINA KÜÇÜK ÖNERİLER:
Haftada 1 kez sabah akşam şekerinizi ölçün. Kayıt tutun ve bu kayıtları kontrol anında doktorunuza gösterin kilonuzu kontrol altında tutun. İdeal kilonuzu koruyun Günlük düzenli yürüyüşler yapın. Öğün atlamayın, diyetisyeninizin veya doktorunuzun yemeyi önermediği hiçbir şeyi yemeyin, ısrarlara kulak asmayın, içeriğinde mısır şurubu, früktoz, sakkaroz veya şeker olan hiçbir ürünü satın almayın ve tüketmeyin. Gerektiğinde değişiklik yapabilmek için besin gruplarını iyi öğrenin.Tatlandırıcılarla yaptığınız yiyeceklerle kendinizi ödüllendirin. Halk arasında diyabete iyi geliyor diye önerilen tatlı yiyeceklerden uzak durun.
DİYABETLE BARIŞIK YASAMAK
Diyabetliysem ne yapmam gerekiyor?
Eğer diyabetliyseniz hayatınızın bundan sonraki döneminde kendinizi çok iyi kontrol altında tutmanız gerekecektir. Diyabetle barışık yaşamanın yolu kendinize dikkat etmekten geçer. Kan şekeri düzeylerinizi ortalama aralıklarda tutarak olabildiğince normal yaşam sürdürmeyi hedeflemelisiniz. Bu hedefe ulaşmanın en iyi yolu diyet uygulamak ve egzersiz yapmaktır. Şayet diyet ve egzersizle şeker dengesi sağlanamıyorsa tedavi yapılmalıdır.
Önemli Uyarı: Bu sayfadaki bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Hiçbir tedavi yöntemi ve bilgisi içermez. Yalnızca hastalığın tanımı ve rahatsızlık hakkında genel bilgiler içermektedir. Bu sayfadaki bilgilerden dolayı doktorunuzdan ve diğer sağlık profesyonellerinden yardım almayı kesinlikle ihmal etmeyin ve geciktirmeyiniz.
Dr. Mustafa Eraslan: Bitkisel Ürünler Doktor Reçetesinde
Dr. Mustafa Eraslan: "Halk arasında nesilden nesile aktarılan şifalı bitkilerle yapılan tedavi formülleri, artık doktor reçetelerinde de yer almaya başladı."
1 Ocak 2012 11:21
Doktorların yeni reçetesi bitkisel ürünler
Halk arasında nesilden nesile aktarılan şifalı bitkilerle yapılan tedavi formülleri, artık doktor reçetelerinde de yer almaya başladı.
Bu alanda yaptığı çalışmalar tıp dünyası tarafından yakından takip edilen Dr. Mustafa Eraslan, doktorların reçetelerinde ilaç tedavisinin yanı sıra bitkisel ürünlere de sıkça yer verilmeye başlandığını söyledi. Yaklaşık 20 yıldır yürüttüğü bitkisel tedavi çalışmaları ile Türkiye'de 10 binlerce insana umut ışığı olan Dr. Mustafa Eraslan, kalp-damar sorunlarından kansere, şekerden romatizmaya kadar çok sayıda hastalık için şifalı bitkileri öneriyor.
Dr. Mustafa Eraslan, konuyla ilgili olarak Meltem TV'ye yaptığı açıklamada, son birkaç günde 16 doktorun kendilerine ulaştığını ifade ederek, "16 tane doktor arkadaş aradı, hiç tanımıyoruz bunları. Bir tanesi Giresun'dan, bir tanesi Amasya'dan, bir tanesi Antalya'dan... Hiç tanımadığımız doktor, "Hocam sizin yapığınız çalışmalardaki bitkisel destekleri hastalarda artık kullanıyoruz ve çok ciddi sonuçlar alıyoruz" dedi. Kardiyolog meslektaşlarım var, reçetelerinde sürekli normal ilacın yanına bitkisel ürünler de yazıyor" diye konuştu.
"3 YILDIR İLK KEZ ÇORBAYI KAŞIKLA İÇEBİLDİM"
Bugüne kadar "umut yok" denilen birçok hastayı iyileştirdiklerini ifade eden Dr. Eraslan, şöyle konuştu: "Biz bir senedir kalp ve damar hastalıklarının yol açtığı ölümlerden bahsediyoruz. Oran neredeyse yüzde 50. Koronerlerin tıkanmasından, şah damarlarının tıkanmasından, iktidarsızlıktan, bacakların kesilmesinden, sigaradan, şeker hastalığından, o kadar şeyden bahsettik ki. Enteresan sonuçlar da almaya başladık. Fethiye'den bir ağabeyimiz, MS hastası oğlunun en son 21 yıl önce yürüdüğünü söylüyor. Şimdi o hasta yürüyor. O orada ağladı, biz burada ağladık, hüzünlendik, sevindik. Bir mühendis düşünün, "3 yıldır ilk kez çorbayı kaşıkla içebildim" diyor. Bundan daha güzel şey mi var? Bir teyzemiz var, dizleri problemli. Yardımcı olduk. Kıkırdaklardaki aşınma ortadan kalktı, sıvı yerine geldi. Teyzem umreye gitti, tavaflarını gayet rahat yaptı."
"REISHI MANTARI ÖMRÜ UZATIYOR"
Kullandıkları ilmin aslında binlerce yılda oluşan bir birikim olduğunu söyleyen Eraslan, "ölümsüzlük mantarı" olarak bilinen Reishi mantarının faydalarına da değinerek, "Ölümsüzlük mantarını Çin imparatorları sadece kendisine veliaht olarak seçtiği erkek çocuğuna veriyor, yani çok kıymetli. Bu neden biliyor musunuz? Reishi mantarı kullananların ömrü uzuyor, hastalanmıyorlar, dirençleri artıyor. İçinde ganoderik asit var, vücutta tümörlerin oluşmasını engelliyor" ifadelerini kaydetti. "Hastalıkların neredeyse yüzde 83"ü dolaylı-dolaysız damarlarla ilgilidir" diyen Eraslan, ilaç tedavisinin destekleyicisi olan bitkisel çözümlerin özellikle kalp-damar hastalıkları, şeker, sigaradan kaynaklanan problemler, safra kesesi taşı, kısırlık, kadınlarda olgunlaşma problemi ve sperm sayısı düşüklüğü gibi sorunlarda etkili olduğunu açıkladı. Hemen her hastalık için bitkisel desteğin mevcut olduğunu ifade eden Dr. Mustafa Eraslan, ürünlerinin taklitlerinden sakınılmasını, bunun için yetkili bayilerden ürünlerinin talep edilmesini sözlerine ekledi.
ŞIFALI BİTKİLERİN YENİLİKÇİ İSMİ: DR. MUSTAFA ERASLAN
Ülkemizin en tanınan doktorları arasında yer alan Doktor Mustafa Eraslan, medya tarafından da yakından takip edilmeye devam ediyor.
Ülkemizin en tanınan doktorları arasında yer alan Doktor Mustafa Eraslan, medya tarafından da yakından takip edilmektedir. Ulusal, yerel ve uydu aracılığıyla yayın yapan televizyonlar başta olmak üzere, gazete ve internet ortamında da hakkında bir çok bilgiye rastlayabileceğiniz Mustafa Eraslan, yaptığı başarılı çalışmalar ile basın tarafından yakından takip edilmektedir. Konuk olduğu televizyon kanallarındaki programları ilgiyle takip edilmeye devam ediyor.
Dr. Mustafa Eraslan, 7 Nisan 1963 yılında İstanbul’da doğdu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yerleşti. KATÜ Tıp Fakültesi’nden 1989 yılında “89 CC 5” diploma notu ile mezun oldu. Bitkisel destek takviyeleriyle ilgili çalışmalarını Farmakognozi uzmanı Mustafa Tekin’le beraber başladı. 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olan Mustafa Tekin ise Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi anabilim dalında araştırma görevlisi olarak çalıştı. Bu görevi sırasında özellikle bitkilerin biyolojik ve farmakolojik aktiviteleri konusunda çalışmalar yapan Mustafa Tekin Japonya Kyoto Üniversitesinden bilim adamları ile birlikte halk ilaçları ile ilgili çalışmalarda bulundu. Sambucus nigra bitkisinin antienflamatuar etkisini tespit ettiği yüksek lisans tezi ile bilim uzmanı oldu.
Dr. Mustafa Eraslan ve Eczacı Mustafa Tekin başta olmak üzere, Kibarlı Bitkisel Ürünlerini uzman kadrosu ile kullanıcı memnuniyeti olan ürün yelpazesini genişletebilmek amacıyla çalışmalarını sürdürmeye devam etmektedir. Dr. Hakan Özkul, Dr. Mehmet İlteber Bahadır yaptıkları çalışmalarıyla Kibarlı Ürünlerini bünyesine kazandırmıştır.
|
|
|